SABRET HÜZÜNLEN AMA ALDIRMA

SABRET HÜZÜNLEN AMA ALDIRMA

Sabrın coşkuna azık olsun,
zamanı bekle
Sevinçlerine kanat tak
sal, uçsun yedi iklime
Gökyüzünün mavisi
karışsın denizlerin mavisine
Acılarını dipsiz kuyulara haykır
duymasın kimse
Olunca gece yak kandilini,
al sivri uçlu divitini eline
Selam olsun
kibre, kine, hırsa, nefrete inatla direnene
Selam olsun
sömürüye zulme onuruyla isyan edene
Bildiğini bildiğin gibi yap
kimseden bir şey bekleme
Bunu bil, sonunda sapsarı bir hüzündür
dökülecek ellerine
Yaz bunları ak deftere yaprak yaprak
Ona buna aldırma
Hiç bilmediğin
hiç görmediğin
hiç göremeyeceğin
çok uzaklarda
herhangi bir zamanda,
herhangi bir yerde
mis kokusuyla, yedi rengiyle açacak
bir çiçek misali
şakacı serçe,
martı,
çoban aldatan
bir kuş misali
okul yolunda minik ellerinde çantası
bir çocuk misali
oynaya oynaşa,
dertten tasadan uzakta
geçip gidiyorsa hayat
hüzünlen, gözlerin dolarsa dolsun, bırak
hiç taşmasın ama
Ödül istersen, ödüllerin en büyüğüdür bu sana

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.