İDOLLERİMİZ

 

İDOLLERİMİZ

Eskiden beyaz perdede veya bir dergi kapağında gördüğümüz birini kendimize idol yapardık. Üzerine toz kondurmazdık. Onlar bizler için ya ilah olurdu ya da ilahe. Zaman geçince, o ilah ve ilahelerimizin birer ikişer sararıp solduklarını gördükçe içimizde bir zemheri ayazı ve kulaklarımızda uğuldayan bir rüzgâr yarattığımız o şatoları yerle bir etmeye başladı. Biz onlara ölümsüzlük içkisi sunmuştuk, biz ölsek de onlar aynı şekilde yaşayacaktı.

Yazık, biz yaşıyoruz onlar ölüyorlar. Bizim ilahlarımız, ilahelerimiz ölüyorlar. Oysa biz onlara gönlümüzden ölümsüzlük içkisini sunmuştuk.

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.