B A Y R A M

B A Y R A M

Kimileri bayram yapıyor. Mutlu, mes’ut azınlık.
Yedikleri önünde yemedikleri arkalarında. Geleceği garanti cukkaları cüzdanda. Koçtan, boğadan kurban kesiyor, daha doğrusu kestiriyor. Bu kurbanlar şükür kurbanı, bu kurbanlar daha çoğunu isteme kurbanı.
Kimileri bayrammış gibi yapıyor. Büyük çoğunluk.
Dininden, töresinden çekiniyor. “Mukaddes kurban bayramı mübarek olsun, tekrarına erdirsin” demez ise ayıp bir şey yaptığına, günah işlediğine, işte amirinin, patronunun sesli sessiz sözlerine muhatap olacağına inanıyor, inanmak ne kelime önceki bayramlardan biliyor. Tecrübeyle sabit.
Bazıları işlerinin kolay olması, yeni rızık kapılarının açılması için elindeki avucundakini dercedip, olmazsa borç alıp, kredi alıp o kurbanı kesiyor, mukaddes koçun kanını yere akıtıyor. Böylece iki kuşu birden vuracağına inanıyor. Kuşun birisi öteki dünya.Bazıları daha şanslı resmi ve idari izinlerini toplayıp bir uzak köşeye kaçıyorlar.
Kimileri de öyle hiç bayram falan yapmıyor, yapamıyor.
Onlar kara kara düşünüyor. Kayın biraderi içeri almışlar, suçu güvenlik güçlerine mukavemet etmekmiş. Aileden biri hasta, çaresiz bir köşede… Bebe ağlıyor çoğu kez açlıktan. Mutfakta tencere boş, elektrik, su faturası ödenememiş. İcra takibine itiraz için son üç gün . İtiraz etse ne olacak? İş yok. İşsizlik çok. Yüzleri gülmeyi unutmuş. İçeriden kayın valide sesleniyor, bu gün bayrammış. Osman duymazdan geliyor. Çaresizlik gözlerinde yerçekimine mağlup olmuş iki damla gözyaşına dönüşüyor.
Bu gün bayram, kimisi için gerçekten bayram. Kimileri için…
Mış gibi değil, belli amaçlar için değil içten gelen sevinçler için bayram yapılan günlerin özlemi ile…
31.07.2020

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.