DEDEM ÇOCUKLUĞUM VE ÇİÇEKLER
Bu çiçekler bana dedemi anımsatıyorlar. Dedem bizler henüz çocukken bu çiçeklerin tohumlarından sırayla toprağa eker, sonra onları bahçemizdeki tahta parmaklıklara sardırırdı. Tomurcuklar büyüdükçe çiçeklerinin hangi renkte açacaklarını merak derdim. Onlar beni mutlu etmeye yeterdi. Dedemin kucağına oturur onları seyrederim. Dedemin dizi ağrıyana kadar bu böyle devam ederdi.
Hey gidi dünya, hey gidi zaman… Dönüp duruyorsun da, akıp gidiyorsun da, giderken sevdiklerimizi de alıp götürüyorsun.
Bize de bu iki çiçek arasındaki gibi düşsel güzellikler bırakıyorsun. Sararmış o fotoğraftaki gözün rengini, rengin ötesinde o gözün anlatmak istediklerini tam olarak anlayamıyoruz. Acaba başka bir şey daha anlatmak istiyor muydu? Oysa dedemin sözünü hiç bölmeden dinlemiştim. Keşke diyorum, daha çok sorsam daha çok anlattırsaydım diye düşünüyorum. O hayallere uzanıyor ama dokunamıyorum.