ZEUS BABA BİR ÇARE
Zeus baba, koca tanrı !
Nerelerdesin, bağıyoruz, bağırıyoruz bir türlü ulaşamıyoruz sana, nasılsın, halin keyfin iyi mi?
Sana söz, ne yaparsan yap, görmezden geliriz. Susarız, hiç kimseciklere inan vermeyiz sırlarını.
Tanrıların tanrısı, koca Zeus biraz zaman ayır da igilen biz dünyalılarla, hali pür melalimizi gör, göster tanrılığını. Etrafımız kötülerle, kötülüklerle sarıldı, doldu taşıyor.
Ne halt edeceğimizi şaşırdık.Biz üretiyoruz, biz tüketemiyoruz. Kârcısı, rantcısı, tufeylisi, zorbası, madrabazı çöküyor gırtlağımıza ne var ne yoksa toplayıp gidiyor. İçecek bir tas çorba bulamıyoruz. En kötü şaraba 3 obolos para istiyorlar, bir kupa şaraba hasret kaldık. Bize nefes aldırmıyorlar.
Dionysos dedik, Apollon dedik onlar kendi hallerinde. Biri sabah akşam içiyor, gülüp oynuyor. Apollon da öyle. Bir elinde gıy gıy öbür eli sevdiklerinin belinde. Themis teyzenin umurunda değil, suskun. İkide bir kötülerle birlik olup Ares denen o haydut da durmadan karşımıza çıkıyor. Aphrodit’in yanağının gül rengi soldu.
Zeus baba bu derdimize bir çare..
Bulmayacaksan, bulamayacaksan söyle bize, başımızın çaresine bakalım. Prometheus’un peşinden gidelim. Ateşi elinden kapıp yakıp yıkalım.
Ege kıyılarında Thales diye biri çıkmış, konuşuyor. Aydan, güneşten söz ediyor. Kafamız karışıyor.
Zeus baba bu duruma el koy, bizi darda bırakma. Tanrı isen tanrılığını bil. Yok eğer olmayacaksan söyle başımızın çaresine biz kendimiz bakalım.
Aklımızı başımıza alırız. Kendi göbeğini biz kendimiz keseriz.
Zeus baba bu son seslenişimizdir sana.
Üç vakte kadar haber bekliyoruz senden.
Geldin geldin, gelmedin sen bilirsin?