MELEK Mİ İNSAN MI

MELEK Mİ İNSAN MI

Melek mi insana, insan mı meleğe akıl öğretiyor, yardımcı oluyor? Belli değil. İkisinin de kafası karışık. İnsan soyu meleklerden önce şeytanla tanışmış ve ondan bir şeyin akla gelmez öteki seçeneklerini de öğrenmiş.

Zavallı melek insandan bunları duyunca çaresiz kalmakta. İnsan sıkışınca bir şeytana koşuyor bir yaratanına.
Şeytan halinden memnun yaratan pişman. Eminim pişmandır. Bir yandan insanla onun istekleri ile uğraşacak öte yandan şeytanın şeytanlıklarıyla boğuşacak. Yarın ne halin varsa görün deyip insanı kendi kaderine terk edince işte o zaman seyreyle şamatayı…

Şeytan duruma el koymak ister elbette ama başarı şansı hiç yok. Çünkü İnsan soyu yaşamanın bütün tüyölerini her iki taraftan da almıştır. Sonuçta o da pabucu ters giyip devrilmemek için işin içinden sıyrılır kaçar.

Her ikisi de iyi de ederler. İnsan başkalarının yardımı, vıdı vıdısı olmadan artık sahip olduğu beynini, beyinciğini kullanacaktır. Artık sıkıştı mı koşacağı bir yer olmadığından kendi göbeğini kendisi kesecektir. Zırt pırt ağlamak, zırlamak, ellerini havaya açıp boynunu bükmek de yok. Nedenleri de çözümleri de kendisi arayıp bulacaktır. İyi de olacaktır. Tanrı da şeytan da kendisi olacaktır.

Bundan sonra Tanrı da şeytan da rahat edecektir.

Bu mermer yontucusunun bu güzel heykeli sabah bana bunları düşündürdü.
Siz ne düşünürsünüz o da sizin sorununuz.
Ben size günaydın deyip kolaylıklar dilerim.
İşinizi bitirdikten sonra vakti kerahat te buluşuruz.
Hoşça kalın, dostlar, yoldaşlar…

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.