K A O S
Kıyamet ve mahşer sözcüklerini çok küçük yaşlarda duymuştum. O günlerde tüm duyduklarımı yan yana getirir anlamlar çıkarmaya çalışırdım. Mezara koydukları ölüler o gün kısa aralıklarla yattıkları yerlerden çıkıyorlardı.Yüzlerinden acı çektikleri belliydi ama gözlerinde yaş yoktu. Üzerlerindeki elbiseler yırtık pırtıktı ve kir pas içindeydi. Kimse konuşmuyordu ama bir gürültü vardı. Ne söylendiğini çok dikkat ettiğim halde anlayamıyordum. Alaca karanlıktı. İçimde korku ve bir sıkıntı vardı. Çok ama çok kalabalıktı. Buradan çıkıp gitmek istesem de nereye gideceğimi ve nasıl gideceğimi bilmiyordum. Canım daraldıkça daralıyordu. Nefes almakta zorlanıyordum. Bir dakika sonrasında ne olacağı hiç belli değildi.
Sonra bin sıkıntı içinde uyanıyordum. Rüya olduğuna seviniyordum. Korktuğumu büyüklerime söymeyemiyordum . Söylersem erkekliğime leke sürülecekmiş gibi geliyordu.
Neyse kurtuldum ya diye seviniyordum.
Şimdi ülkede yaşadıklarımız çocukluğumun rüyalarında gördüklerimin, yaşadıklarımın bir benzeri.
Birisi bana bu yaşadıklarımızın rüya olduğunu söylese… Ne olur bu kabus sona erse.