KAHVE ve KAKAO

 

KAHVE ve KAKAO

Neden kahvenin yanına çikolata ikram ediyoruz. Kahveyi kahve gibi içsek, kakaoyu da kakao gibi yesek, tüketsek olmaz mı?
Şarap tadımından önce ağzımıza iki yudum su veya bir iki lokma ekmek alıyoruz. Neden, çünkü; şarabın önce kokusunu sonra aromasını, tadını daha iyi duyumsayabilmek için. Hatta o kadar ki; şarabı önce dilimizin ucu, dudağımız, dilimiz, damağımız, yutak başımız, hançeremiz ve midemizle sorguluyor ve bu şarap şudur diyor, değerlendirip derecelendiriyoruz. Buna degüstasyon diyoruz. Hangi yiyecek ile hangi şarabın daha iyi gideceğini, birbirlerine uyumlu olup olmayacağını düşünüyoruz. Dahası hangi şarabın hangi kadehle içeceğini biribirimize saatlerce anlatıyoruz. Buna gusto diyoruz. Bu zevklerimizi gastronomi başlığı altında topluyoruz.

Kahvenin yanında su ikramını aynen şarap tadımından önce ağızda gargara yapılıp yutulan suya benzetiyorum. Lokum ikramını ise kahvenin tarihinden bir anı. bir nostalji gibi değerlendiriyorum. Kahvenin tadını beğenmeyip kıtlama çay içer gibi ağzını tatlandırmak isteyenleri de gülümseyerek karşılıyorum. Gerçekten kakao veya kahve hazırlanırken isteğe bağlı olarak şeker, bal ve benzeri nötr aromalı tatlandırıcılar kullanılabilir ama şekerli yarım  şekersiz bir ağız tadı pek bana göre değil.
Süt konusuna gelince kahvenin de kakaonun da tüm anlamını derinden sarsan, onu kahve ve kakao olmaktan çıkarak yabancı bir maddedir. Sanırım Türk kahvesinin içine süt eklenmesi İngilizlerin “Beş Çayı” uygulamalarından kaynaklanıyor. 
Kakaonun önce şeker ve sonra da süt ile buluşturulması ise Avrupa’nın 20. ve 21. yüzyılda gerçekleştirdikleri en güzel mucizelerden bir tanesi

Gelelim kahve ile kakaonun birlikteliğine… Baklava ve börek her ikisi de undan yapılan tatlılar.  Biri tatlı öteki tuzlu yiyecek. Bir kişinin kendine özel bir nedeni yoksa bu iki yiyeceğin ikisine de olumsuz bir tavrı olmaz. Ancak aynı tabağa veya tepsiye hem baklava ve hem de böreği birlikte ikram etmeyiz. Börek biter sonra istenirse baklava da yenir.  Ama bir kimse çatalını bir böreğe bir baklavaya götürmez. İkisinin tadını birbirine karıştırmaz.

Aynı şekilde kahve ve kakao her ikisi de bitkisel kökenli iki ayrı ağacın meyveleri… Her ikisi de insanın en gelişkin zevklerine araç olan ürünler. 
Sorumu yinelemek istiyorum. Bu iki ayrı tadı, iki ayrı zevki karıştırarak niçin berbat ediyoruz?

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.