HAKARET VE KÜFÜR ÜZERİNE

HAKARET VE KÜFÜR ÜZERİNE

Faraza deyip söyleyelim: Hakaret ve küfür kavramlarını bir an ceza yasalarımızdan çıkaralım, ne olur, neler değişir?

Yasak ve ona bağlı cezalar kalkınca sanırım, insanlar kızdıkları, sevmedikleri şey, kişi ve olaylar için içlerinde biriktirdikleri kini, nefreti dökerler, gerilimlerini bir anda boşaltırlar, deşarj olurlar. Ortalıkta küfür ve hakaret fırtınası eser. Bu deşarj sonucu gerilimin yerini bir rahatlama alacak ve insanlar eee şimdi ne olacak diye birbirlerine bakışacaklardır. Hatta insanlar bu hakaret ve küfürlerin anlamdan ne kadar uzak olduğunu görüp anlayacaklar ve gülmeye, gülümsemeye başlayacaklardır.
Hakaret ve küfürü bir güç olarak kullananlar esasen iddia ettikleri gibi güçlü değillerdir. Güçlü olsalar hakaret yerine o şey, kişi veya
olayın aksini gösteren kanıtları açıklarlar. Kanıt yoksa hakaret yoluna başvururlar.

Çünkü hakaret, küfür ve ad hominem dediğimiz şeylerin olayı bırakıp kişiyi karalamaların sorunu çözme yetenekleri de yoktur. Gerilimi artırarak akıl dışı eylemlerin ortaya çıkmasına neden olurlar.
Kendisine hakaret ve küfür edilen kişi gülüp gülümseyip geçtiğinde kendisinin hakaret ve küfür eden kişiden daha büyük, daha güçlü, erdemli ve güzel olduğunu ortaya koymuş olur. Yani sen beni küçültmek, etkisizleştirmek istiyorsun ama gördüğün ve herkesin de gördüğü gibi ben hala eskisi gibiyim, benden eksilen hiçbir şey olmadı ama sen potansiyel gücünü boşa akıtıp bittin, gittin demektir. Şimdi boş bir çuval gibisin.

Kendisine hakaret ve küfür edilen kişi karşı tarafa yanıt verirse o da kendisini haklı çıkaracak kanıtlardan yoksun demektir.
Hakaret ve küfür elbette güzel bir şey değildir ama bu hakaretlere de sürekli yanıt vermeye kalkışmak o kişinin değerini tartışmaya açtırır. Hele de buluttan nem kapıp herhangi bir eleştiriyi hakaret sayarak değişik yol ve yöntemlerle yanıt vermeye çalışmak o şeyin, kişinin veya olayın iyi, güzel, doğru ve haklı olduğu konusundaki tüm inanç ve güveni yok eder.
Başka bir tarzda söylersek; hakaret ve sövme kavramlarıyla düşünceyi ifade özgürlüğünün sınırlarını aşmamalıyız.
Kem söz sahibine aittir, altın çamura düşmekle değerinden bir şey eksilmez şeklinde çok güzel, çok anlamlı deyimlerimiz vardır. Halk neyin hakaret ve küfür neyin eleştiri ve ifade özgürlüğü olduğunu anlayacak, bilebilecek olgunluktadır. Bu akılda tutulmalıdır.Sakin olmak çok kez kazandırır. Kızgınlık çok kez kaybettirir. Sükunet insana potansiyel gücünün envanterini, denetimini ve rasyonel kullanımını sağlar.
aCp

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.