G E C E
Gece karanlık gece soğuk
Ayın şavkı bacaya vuruyor
Sobada ıslak çer çöp yanmak bilmiyor
Kırık dökük bacadan
Dumanlar kıvrılarak yükseliyor
Uzaklarda köpeklerin uğursuz ulumaları
Emine teyze ağır dediler, baharı görmez
Öldü ölecek, acı haberi yüreklere sığmaz
Sedirin üzerinde sütten yeni kesilmiş bebe
Dönüp duruyor
Dur durak bilmiyor, ağlıyor
Baba yorgun, baba yarın işe gidecek
Uykusundan değil yorgunluktan horluyor
Anne şaşkın anne bezgin
Sedirin bir ucunda
Odanın bir köşesinde
Mutfakta
İçini çeke çeke ağlıyor
Ağladığı duyulmuyor
Kondunun gazı kesik tencere boş
Çaresizlik umutsuzluk
Aysel bacının gırtlağında yumruk olmuş
Büyüdükçe büyüyor
Kanepe kısa Hüseyin uzun
Aysel Hüseyin’in uzamış sakallarına bakıyor
Hırkasıyla üzerini örtüyor
Gece kanepeden de Hüseyin’den de daha uzun