Şoförlük ve Cambazlık
Bir taksiye bindim. Sürücü hem hızlı he de trafik kurallarına aldırış etmiyor. Bir yerden bir yere hızlı gitmek iyi de gidememek, bir köşede kan revan içinde kalmak kötü.
Sürücüye döndüm ve benim de acelem var ama bu kadar hız yapmanıza, araçların arasında sekiz çizer gibi cambazlık yapmanıza gerek yok. 10 dakika sonra olsun, bırak geç kalırsam kalayım ama güvenle gideceğim yere ulaşayım dedim.
Abi sen merag etme, biz ne yollar, ne trafikler gördük, ben seni götürürüm dedi. Aradan birkaç dakika daha geçti, aracın hızı daha da arttı. Diğer araçlardan klakson sesleri, bağırışlar da yükseldi. Ben tekrar bu hızla gitmeyin diye uyardım. Sesimden yaşadığım sıkıntı, endişe belli oluyordu. Ama o çok rahattı. Ama böyle olmuyor, ben yürüyerek gideyim bundan daha iyi dedim.
Abi, delimisin nesin, bu yağmurda nereye gideceksin, otur oturduğun yerde dedi. Ben hayır istemiyorum falan dile ağzımda laf çevirirken o da bana söyleniyordu, söylemek değil bana haddimi bildiriyordu.
Be adam dedi, hem şoförlüğünü yapıyorum hem de sana cambazlık yapıp bir motosiklette imiş gibi drift macerası yaşatıyorum. Üstelik cambazlıktan da ayrıca para almıyorum. Kımıldama yerinden diye çıkıştı.
Arka koltuğun köşesine büzüldüm kaldım.
Şoförlük ve cambazlık
Kaza falan olmadı. Söz verdiğim yere zamanından önce ulaştım.
Paranın üstünü bile almadan oradan uzaklaştım. Cambaz şoför arkamdan bağırıyordu, Bunlara da iyilik yaramıyor. İnsanlıktan nasibini almamışlar, teşekkür edeceğine şunun yaptığına hele…
Ülkemizde kimse yaptığı işi sevmiyor. Yaptığı işin dışında işler yapmak istiyorlar. Eminim ilgilileri araştırmasını yapmışlardır. Büyük bir çoğunluk bir meslek edinmek için okuduğu bitirdiği okulun diplomasını taşımakta ancak o alanda çalışmamaktadır. Birçokları da emekli olmayı beklemektedir. İnsanlar bir işi hobileriyle, o işe duydukları sevgiyle değil o işten kazanacakları para için yapmaktadırlar. Birçokları da ben yaparım olur deyip herhangi bir işe dalıyorlar. Patron senin mesleğin nedir sorusuna iş başvurusunda bulunan kişinin yanıtı “ne iş verilirse yaparım”şeklinde oluyor. Gencimiz fiziğine güveniyor, artiz olmayı kafasına koyuyor. Çevresi de onu destekliyor. Hiç müzik dersi almamış, nota ve şan bilmeyen birisi radyolara, televizyonlara kadar çıkabilmektedir. Ülkede sel, deprem gibi bir doğa olayı olur olmaz televizyonlarda uzmanlardan geçilmiyor. Henüz anadilini konuşmayı bilmiyor ama uluslararası hukuk ve politika konusunda herkese ders veriyor. Bıraksalar şeytana bile pabucunu tersten giydirecek.
Özet herkes işini sevmeli, sevmediği bir işi para kazanmak için yapmak zorunda kalmamalı, işsizlik belasının önüne geçilmeli, insanlara iş seçimi konusunda ortam hazırlanmalı. Okul ve aileden başlayarak çocukların ve gençlerin yetenek ve yönelimleri doğru belirlenmeli, gençler yeteneklerinin olduğu alanlarda çağdaş eğitim alabilmeli.
Cambazlığı küçümsüyoruz, hatta aşağılıyoruz dolayısı ile ülkemizde spor eğitimi dersten bile sayılmıyor. Eskiden cambazları sirklerde panayırlarda görürdük, şimdi onlar da bitti. Sonuç olarak içinde drift yapma isteği olanlar drift alanları bulamayınca yollarda bu yeteneklerini göstermektedirler.