CAHİLLİK Mİ, KURNAZLIK MI?
Cahillik bilgi eksikliği ise onun çaresi kolaydır. Öğrenimle, deneme yanılma yolu ile o sorun çözülebilir. Ülkemizde cahil tanımına girenlerin çoğu aynı zamanda fakirdirler. Onlar aslında cahil falan da değildirler. Onlar çoğu okumuşu sulu dereye götürüp susuz getirebilirler. Şeytana pabucu ters giydirecek kadar zeki/kurnazdırlar. Onlar zengin fakir, sömürülen sömüren sisteminin hiç değişmeden aynen kalmasını istemekte, günün birinde kendilerinin fakirlikten zenginliğe, sömürülmekten sömürenler sınıfına geçeceğine inanmakta ve sıranın kendisine gelmesini beklemektedirler.
12 Eylülden bir gün öncesinde neredeyse devrim olacak görüntüsü 12 Eylül askeri darbe bildirisinin radyo ve televizyonlarda okunmasıyla birlikte adeta buharlaştı, uçup gitti.
Halkımızın en önemli özelliklerinden bir tanesi güçlünün kokusunu mükemmel bir şekilde alması ve güçlünün yanında saf tutmasıdır. Bunu iktidarın da muhalefetin de dikkate almaları gerekir. O yüzden her iki kesimin propagandalarının özünde sorunların ufacık bir hareketle çözüleceği bunu yapacak güç ve büyüklüğün kendilerinde bulunduğu görüntüleri alır…
Halkımıza zor ve güç de olsa doğru olanın sömürenler ile sömürülenlerin yer değiştirmesi değil sömürünün ortadan kalkması olduğunu her şeye karşın anlatmak gerekmektedir.
Sıranın kendilerine geleceği inancının veya bu böyle gelmiş bu böyle gidecek anlayışının yanlış olduğunu anlatmak gerekmektedir.
İnsanımıza kurnazca avını bekleyen avcı çağının çok eskilerde kaldığını, insanın kendi kaderinin ellerinde olduğunu alın teri ile inşa edilebileceğini ancak alın terine, elinin ürününe de ancak kendisinin ve aynı durumda olanların el ele vererek sahip çıkabileceğini anlatmak gerekmektedir.
Çözüm için başkaca sihirli bir değnek bulunmamaktadır.