AYLAK ADAM SİZİ AYLAK DÜŞÜNCELERİNE
YOLDAŞ YAPMAYA ÇAĞIRIYOR. SAKIN ONA KANMAYIN…
YOLDAŞ YAPMAYA ÇAĞIRIYOR. SAKIN ONA KANMAYIN…
Her canlı, beslenme-barınma, korunma ve üreme üzerine programlanmıştır.
Yetişkin bir kiraz ağacının bahar başında açtığı çiçeklerin sayısını düşünüyorum, şu hurma dalındaki meyveleri saymaya çalışıyorum. Niçin bu kadar çok çiçek, bu kadar çok meyve…
Siz de benim gibi kendinize bu soruyu sordunuz mu? Bu soruya bir yanıt bulabildiniz mi? Bulmuş olsanız da, bana da söyleseniz, merakımı giderseniz ne iyi olur, ne çok sevinirim.
Bir de şu insanları düşünüyorum. Her yetişkin dişi her ay yumurtluyor. İyi cins bir tavuk da her gün yumurtluyor veya biz onları yumurtlama zorunda bırakıyoruz.
Her erkek bir mililitre çıktıda binlerce sperm salgılıyor.
Bunların Her biri kendine bir yumurta bulsaydı belki de kirazlardan, hurmalardan ve kümes hayvanlarından daha büyük bir nüfusa ulaşırdık.
İşte, papaz Robert Malthus’un korkusu buydu. İşin daha dramatik yanı her yeni kuşak üreme, çoğalma işinde dur durak bilmiyor. Sayılar geometrik bir diziyle çoğalıyor.
İnsanlar diğer canlılardan daha mı şanslı, daha mı şanssız bilemiyorum. Diğer bütün canlıların eşeysel canlılıkları mevsimsel, insanlarınki ise yıl oniki ay ve ayın her günü, günün her saati…dur durak bilmiyor.
Haydi, diyelim; bahçedeki elma ağacının, armut ağacının meyvelerinin yarısına, ayı, bir yarısına da kurt kuş dadandı. Geri kalan bir ikisi de toprakla buluştu, elma soyu, armut soyu kesintiye uğramadan sürdü. Böyle olunca ben elmanın içindeki üreme hormonlarına hak veriyorum.
İnsanlar için böyle bir durum da yok. Üstelik yaşama şansı bulan insanlar, ölümsüzlüğün de gizemini bulup onun da üstesinden gelmek ve çaresini bulmak üzereler.
Dünyamız her geçen dakika biraz daha kalabalıklaşıyor.
Kalabalık denince, bizim, Çin bir de Hindistan gelirdi aklımıza. Şimdi her yer Çin, her yer Hindistan oldu.
Kaynaklar yetersiz, kaynaklara ulaşmak isteyenler doyumsuz.
Bunca kalabalık içinde insan yalnız, bir başına. Başında biriken sorulara yanıt aramada.
Niçin?
Bu hay huy niçin? Neredeyiz, nereye gidiyoruz ? ? ?
