Yazar: Ali Can Polat

    MERAK VE KUŞKU kucağımın bir yarısında meraklarım öteki  yarısında kuşkularım ona koşan ayaklarım onu okşayan ellerim kana doya içmek her şeyi bilmek serden geçmek isterim …

KORONA – 65   Özledik denizin, martıların sesini. Maviyi, yeşili… İçimizde köpük köpük Özgürlük ateşi Yaş altmış beş Ömrün son çeyreği Üzerimize gelme korona Her kuşun eti yenmez korona Altmış …

HALKIMIZ   şu bizim halkımız ne ister ne istemez sırtı pek, karnı tok olsun domates, biber ille de patlıcan sudan ucuz olsun kim istemez pürüzsüz bir cilt, sorunsuz bir çocuk …

  ZİL ÇALMADAN Güneş çekilip zifiri karanlık çökünce Hangi renk hangisine ne diyebilir ki Oyun bitip de satranç kapanınca Şah vezire, vezir file ne diyebilir ki Keşke demek istemiyorsan Dönüşsüz …

                  DELİYE DELİ ÖĞÜTLER   Delisin diyeceklerse Aldırma, desinler Onlar ki; yalancıdır Derler, bizden değilsin Onlar ki; hırsızdır Derler, bizden değilsin Aldırma, …

    GÜNAH erdem sana can sıkıcı geliyorsa işlediğin günah sana keyif veriyorsa tanrıların hışmından korkma eylemin doğa yasasına uyuyorsa erdem eylemin koşar arkasından gerisine kulak asma pusulanı kontrol et …

    D E N G E Elbette birer ikişer sararıp düşer Yeşil bir dalın kırılması çok acı Yaprağın dökülmesi ise bir hüzün Bir hayat biter bir hayat başlar Her …

            SARAYLAR TEKİN DEĞİL   Sırtında kaftan, elinde asa Başında taç, hepsi altın, pırlanta Güç büyük mü büyük, sahibi tek Güç cazip mi cazip, hayranları …

          AYIN IŞIĞINDA Ayın ışığı parlıyordu Ovalar tepeler ışıl ışıl Gümüş dere şırıl şırıl Bülbülün sesi yanık yanık Sen yürüyordun nazlı nazlı Ay ile yarışıyordun Onun …

        ELLER – 2   Bir genç kızın hayallerini süsleyen eller Bir delikanlının düşlerinden çıkma eller Zarif , naif , narin, öpülesi eller Uğruna meydan meydan yarışılan …

S U R İ Y E Bir inat uğruna Ey halkım Nice çiçekler soloyor * Esad- Esed Cami -Cuma Sizin olsun Ana-Baba-Bacı-Kardeş Gülsün – Ağlamasın * Efendiler Çiçeklere kıymayın Yurtta …

    KELEBEK bir ipek böceği gibi bir ağacın, bir dalın duldasında sıcaktan soğuktan, yağmurdan uzakta bir kozanın içinde yaşıyoruz işte buna yaşamak denirse değil – öyle –  değil kanat …