AMATÖR PARA BASMA İŞİ
Çalışmayı, üretmeyi oldum olası hiç sevmedim. Kendime bir arkadaş buldum, o akıl verdi, para bastık. Aslından farksızdılar ama bir sorun vardı. Biz onluk basmıştık. İşler iyi diye sevinirken hesap-kitap, kağıt-mürekkep zarar ettik. Arkadaş benden akıllı, onlukları yüzlük yapalım dedi. Bu kez tamam dedik, istediğimizi alıyor, yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızda. Her yanımız para doluydu. Ayakkabı kutuları bize yetmiyordu. Dedim ya bizim arkadaş çok akıllı diye bu böyle olmayacak dedi. Paraları götürüp götürüp döviz aldık. Şimdi çok daha karlıyız. Masrafımız yine 11 lira ama avantamız yoktan 20 ye katlandı. Ama enselendik. Hakim karşısına çıkarttılar. Hakim yaptığınız şeyin adı kalpazanlık, cezası da ölene kadar kodes dedi. Ben çok şaşırdım. Akıllı arkadaşım ortak savunmamızı yaptı. Dedi ki: Biz amatörüz etimiz budumuz belli. Ekmek paramızı çıkarmak için bu yolu bulduk, ha berberlik, terzilik ha da para basma işi. Bu iş için kağıt, mürekkep falan… eh 3-5 de bize kalıyor. Hakim hoşuna mı gitti yoksa sinirden mi, ne durmadan gülüyordu, bilemedim. Ben yine aval aval bakıyordum. Arkadaşım son noktayı koydu. Biz amatörüz, bu işi devletler profesyonel olarak yapıyorlar. Onlarınki suç değilse bizimki niçin suç olsun? Beratımızı ve tahliyemizi talep ediyoruz, sizin adaletinize sığınıyoruz dedi. Takdirlerinizi bekliyoruz dedi. İkimizin de kravatı vardı.
Hakim dayanamadı, bastı kahkahayı…
Ben bu kez bir şeyler anlamaya başlamıştım.