AKILLLAR VE GÜZELLİKLER
Benim kayınvalidem durur durur bazen öyle bir laf ederdi ki; kırk feylesof altından kalkamazdı. Bir gün kentin bir köşesinde bir pazar kurulmuş. Tezgahlarda akıllar ve güzellikler satışa çıkarılmış. Alıcı, müşteriler tüm tezgahları bir bir dolaşmışlar, akşam olmuş herkes kendi aklını beğenmiş ama hiç kimse kendi güzelliğini beğenmemiş, bu güzellik benim olacak, şu güzellik benim olacak diye bir kavga çıkmış. Kırk gün kırk gece bu kavga sürmüş. Bu kavga taraflar yorulunca ancak durulmuş ama arada bir küllenen ateş yeniden harlanıyor, etrafı ateş sarıyormuş
Biz insanlar, insancıklar niçin kendimiz olmayız, kendimizin olanı beğenmeyiz de kendi güzelliğimizi geliştirmeyiz de başka bir yüzü bedeni ite kaka giymeye, başkası gibi olmaya, görünmeye çalışırız. Her birimiz mask maske, makyaj, estetik köstetik, parfüm kozmetik diye elimizdeki avucumuzdakini çarçur ederiz. Sonra da orta yerde palyaçolar gibi dolaşıp ay ne kadar güzel olmuşum diye başkalarının alkışını bekler dururuz.
Rakamlara göre sadece bir ülkenin kadınlarının sadece parfüme verdikleri para ile kara Afrika dediğimiz koca bir kıtanın içilebilir suya ulaşma sorunu kökten çözülebiliyormuş.
İnsanların temizlikleri gerektiği gibi sağlansa belki de hiç parfüme ihtiyaç kalmayacaktır.
Herkes kendi güzelliğine sahip çıksa estetisyenlere verilecek para ile kimbilir ne güzel işler yapılırdı…
Bu kadar yeter, istiyorsanız siz devam ettirebilirsiniz.
04.01.2023
aCp