DİLAN POLAT VAK’ASI ÜZERİNE

DİLAN POLAT VAK’ASI ÜZERİNE

Bu animatif fotoğrafın altına yazılabilecek en uygun söz sanırım Dilan Polat olurdu. O Euro’lardan bigudi falan yapıyordu, bu bir şey yapmadan doğrudan mideye indiriyor. Daha başka bir söyleyişle rakısını sek içiyor.

Bunlar işin gırgır yanı. Benim asıl üzerinde durmak istediğim Dilan Polat ya da benzeri kişilerin yaptığı, yapmadığı aşkın, taşkın işler, görüntüler, görgüsüzlükler değil. Eğer ortada yasalara aykırı bir durum varsa devletin kolluk güçleri, yargı organları gereğini yaparlar.

Onların paralarını nasıl kullandıkları da kendi bilecekler bir şeydir. Saçına kağıt paralardan bigudi yapmak suç değil. Ceza yasalarımızda böyle bir suç tanımlanmamış ve herhangi bir ceza da öngörülmemiştir. Eğer para milli bir para olsaydı eminim milli hassasiyeti olan bazıları hemen harekete geçerler ve bir suç yaratırlardı. Neyse ki, kızımız akıllı böyle bir tuzağa düşmemiş. Aferin!

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama çekmiş olabileceğini düşünüyorum. Bu hanım kızın adıyla başlayan haberlerin tiraj veya ratingi diğer tüm haberlerin 20 kat fazlasıyla açık ara önünde yer alıyor, niçin?
Sorunun yanıtını kolaylaştırmak için kafamızda kısa bir sorgulama yapalım.
Niçin bu kadar çok haber yapılıyor?

Olayın kahramanının fiziksel özelliklerinin, yüz ve beden güzelliğinin bir etkisi var mıdır, nedir?

Neden her haberle birlikte birden çok, bazen bir sayfayı veya ekranı doldurup taşıracak kadar çok fotoğraf yayınlanıyor?

Şimdi bir adım geri gelelim ve şu soruyu soralım. Bu tür işler ülkemizde ilk kez olmuyor, son kez de olmayacak. Bugün soruşturmalara, gözaltılara ve tutuklamalara konu olaylar aylardan, yıllardan beri herkesin gözünün önünde idi ve halkın büyük bir bölümü bu işlerin yapılması için suçlanan kişilere dört el yardım ediyordu? Ne oldu da şimdi bu işleyiş tersine döndü, döndürüldü?
Halkın ilgisini çektiği için bu haberler basında, televizyonlarda ve sosyal medyalarda bu denli çok yer kaplıyor.
Halkımız bu tür işleri övüyor mu, yeriyor mu?

Halkımız, bir anket yapılsa aman ne olur onu serbest bırakın, rahat bırakın işine devam etsin noktasında ve kıvamındadır.

Kimse kimseye yalan söylemesin. Halkımızın çok büyük bir çoğunluğu hangi sınıfa, tabakaya, cinse, inanca bağlı olursa olsunlar kadına ve çevresinin yaşantısına gıpta ile hayranlık ile bakmaktadır.

Hatta bu insanlar sıra bize ne zaman gelecek, biz ne zaman böyle bir yaşantıya kavuşacağız diye bir beklenti içindedir.

Bu kısa yazı “kral çıplak” demenin bir başka yoludur.

Bu konu elbette çok su kaldırır. Bu ve benzeri eski ve yeni olayları sosyologlarımızın, psikologlarımızın ve diğer bilim insanlarının masaya yatırıp neden ve sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde incelemesi, alan araştırmaları yapmalarının ve sonuçlarını bir rapor haline getirip ilgili yerlere vermelerinin zamanıdır.

Bu veya bir iki kişiyi günah keçisi seçip bu işin üstesinden geleceğimizi sanırsak çöpü halının altına süpürmüş, kendimizi kandırmış oluruz.Bu sistem sürekli böyle tipler üretiyor. Yeni olayların olmaması için bu “zanlı- şüpheli-sanık” lardan çok halkımızın yaşam değerlerine bakışının değişmesine gereklilik var. Hayatın merkezinde paranın yerine daha değerli şeyler koymalıyız. Erdeme giden yolları açmaya çalışmalıyız.

aCp
Bir 1 kişi ve mücevher görseli olabilir

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.