A F O R İ Z M A L A R
2- Dinlemek sıkıcı, okumak zor dedikten sonra ne konuşacaksınız?
Boş varili tokmaklar gibi konuşsanız ne olacak, konuşmazsanız ne olacak?
3- Devletlerin ortak dili diplomasidir. Diplomasinin anayasası karşılıklılık/mütekabiliyettir.
Bir İslam ülkesi mini eteği yasaklarsa Müslüman olmayan bir ülke de çarşafı, türbanı yasaklar.
Yasak yasak üstüne…
4- Kıldan kılıç üstünde kurulan bir tahterevallidir hayat
İki taraftan birinin çabası yetmez,
koşarsan olmaz, kaçarsan olmaz,
devrilir tahterevalli, altında kalır onca umut, onca hayal
5- Plüralizm çoğulculuk çokçuluk, çoklu düşünmek,
Demokrasi çoğunlukla bir karar almak,
Politika çoğunluğun kararını duraksamasız uygulamaktır.
6-Bu minik yavru klisenin değil, kralın da değildir. Onu ben doğurdum ama bana da ait değildir.
O kendinindir, küçük deyip onu önemsizleştirmeye kalkışmayalım.
O kendini kendisi yapacaktır. Önüne engel koymayalım, fırsat eşitliği tanıyalım ve ona olan görevlerimizi yapalım, yeter.
O. F .
7- Taraftarı olduğunuz takımın başarısına sevinmek, şampiyonluğu ile mutlu olmak iyi ama mutluluğun bundan ibaret olduğunu sanmak kötü…
8- Suya sabuna dokunma, kaçma karışma, sorma söyleme yazma,
verili konformizmin çukurunda debelen dur.
Bana yalan söyle kendine yalan söyleme.
Friedrich Nietzsche
Demokrasi, çoğunluğun olduğu kadar azınlığın da haklarını koruyan sistemin adıdır.
Çoğunluk, sen ağzınla kuş tutsan ben asla kabul etmem ama
ben en kötü şeyi yapsam sen kabul etmeye mecbursun demek midir?
Demokrasi bu değildir
Türkiye’de Politika Budur
Geç de olsa gerçeğin sopası yalanı döver
12- Yoğurt ekşi ise ayranı da ekşi olur
13- İnsan gençken yapamadım diye dövünür
Yaşlanınca yapabildim diye övünür
bir de
susup dinlemesini denemelidirler
Adaleti kurban etmeye değer mi iktidarı kazanmak
Terazinin her iki kefesinde bulunanların da bunu içtenlikle söyleyip kabul edebildiği gün sorunlarımızın yarısından çoğu çözülmüş olacaktır
Yeter ki insanı güldürsün, ağlatmasın.
İnsanlar, akıllarını ve duygularını dengede tutsunlar. Hırstan, kinden, kibirden, kıskançlıktan uzak dursunlar. Yalan söylemesinler.
Şiddet, baskı, zulüm ve sömürü olmasın…
Bize bu kadarı yeter.
Yılların yenisi de eskisi de kabulümüzdür.
-Beyefendi yarın gece yılbaşı. Kutlayacak mısınız?
-Evladım, kazasız belasız ayın başını çıkarabilirsek biz onu kutlayacağız.
-Yani yılbaşını kutlamayacaksınız!
-Kutlamayacak değil kutlayamayacağız.
-Eh be amca içine ettin şu röportajın…
@
Saygıyla Dinle
Sevgiyle Konuş
20- Yeni yıl 2023
+ Hepimizin ortak dileği: 2023 yılının güzel olması.
Unutmayalım yılı güzelleştirmek de çirkinleştirmek de bizim elimizde.
Haydi, öyleyse ilk günden sıvayalım kollarımızı…
aCp
+ 2023 yılı otokrasiye ve teokrasiye karşı laik ve demokratik güçlerin yılı olsun.
Yalan, talan, şiddet, baskı, zulüm ve yasaklar son bulsun. Oligarşik üstünlük değil halkın ve hakkın değil üstünlüğü egemen olsun
aCp+2023 ve onu izleyen yıllar söylenene hemen inanan değil, soran ve sorgulayan,
ben-benim girdabından kurtulup biz diyebilen, sömürüye karşı çıkan, hak ve adalet için güçlerini birleştiren insanların yılı olsun.
aCp
+ Bugün yılın, ayın son günü, hafta da bitmek üzere ve bir günün ortası. Hava öyle güzel ki; güneş kuru dallar arasından yüzünü gösteriyor. Yumuşacık yün bir havlu gibi insanı ısıtıyor. Yürüyoruz, İlk neşeli şaşkınlığımız erik ağacının şakacı gülümseyişi, Bembeyaz iki çiçek. Sarı yasemin, çalı minesinin birkaç rengi birden, bir arada. Artık sararmaya, olgunlaşmaya başlamış kumkuat, çınar ağaçları, yapraklarını toprağa vermiş haliyle çırılçıplak ama yine güzel, yaz boyunca ince ve yemyeşil kollarıyla ağaçlara sarılan, onlarla oynaşan o sarmaşığın kara tohumları ve tohumlarının çevresinde bir gelinliğin eteklerine süs olmaya hak kazanmış incecik, nazik, nazenin oyalar… Daha anlatmadığım niceleri. Deniz kıyısına gitsek martılardan, karabataklardan, ördeklerden söz etsek. Uzaktan, elli metre uzaktan deniz bizi çağırıyor. Onlara söz verdim, yarın konserden sonra ziyaretlerine gideceğiz.+ Bir de eşim ile Daphne, hani şu Apollon ile çok güzel bir öyküsü olan defne onun yapraklarından topladık. Defne yaprakları, kalınca, sert ve mis gibi kokulu. Bir yanda zeytin gibi kapkara tohumları öbür yanda çiçek açmaya hazırlanan tomurcukları ortalarında her zaman koyu yeşil yaprakları. Bu yaprakları niçin topladığımızı merak ederseniz söyleyelim. Mine’nin mesleği eczacılık defne yapraklarının bir özelliğini keşfetti. Artık eve naftalin, sinek böcek ilacı almıyoruz. Mine defne yapraklarını küçük bez bir torbaya, torbayı da kuru gıdaların, bakliyatların içine, giysilerin arasına koyuyor. Güve, kelebek falan olmuyor. Geçen gün Coimbra Üniversitesinin kitaplığında kitap kurtlarından yarasalar aracılığı ile korunduklarını yazmıştım. Bu onlardan daha iyi değil mi? Mine, size de salık veriyor.İnanın, değişimin kokusunu almaya başladım dersem inanın bana. Değişim doğanın bir değişmezi. Değişecek, her şey çok güzel olacak.
+ Bitti derken bir yenisi başlar, yin ile yang gibi
Tıpkı gece ile gündüz gibi yaşamlarımız gibi
Sarardı derken soldu derken tomurcuklanır
Yine çiçeklenir dallar yeni bir dünya kurulur+Merak ediyorum, acaba 2030 yılbaşında hayatımızdan neler eskiyip çıkmış ve hayatımıza yeni neler girmiş olacak?
Örneğin kağıt, kalem, kitap olacak mı olmayacak mı? Örneğin tarlada domates, kümeste yumurta olacak mı?21-Bir iktidar üniversitenin emri altına girerse abat
☆
Üniversiteyi emri altına almaya kalkarsa berbat olur.22-Leonard Cohen’in söylediği gibi aslında herkes biliyor geminin su aldığını, kaptanın yalan söylediğini, herkes biliyor zarların hileli olduğunu…
Ancak hiç kimse kabul etmek istemiyor gerçeğin kendisini.
İktidar değişse de değişmese de değişmesi gereken insanın ta kendisi…23-Kötüniyetli insan karanlığı sever, aydından ve aydınlatan her şeyden nefret eder, onlara düşman olur, onları yok etmek ister.24-Çarkın yoksa dişi, yoksa bir çarkla ilişkisi yararı olmaz ne kendine, ne başkasına. Avare, döner durur boşu boşuna.25-Bir kimse aklını yeterince kullanamıyorsa kızarız, üzülürüz, acırız ve ona AHMAK deriz.
Bir kimse aklını kullanmamakta direniyorsa ve yaptıklarının doğruluğuna inanıyorsa biz ona DELİ deriz.
26-
Bale Duyguların Beden Diliyle İfade Edilmesidir
Bale Beynin Beden Üzerindeki Egemenliğidir
Bale Tiyatronun Beden Diliyle Oynanmasıdır
27- Tiyatro İnsanın Yüzüne Tutulmuş Bir Aynadır. Oyuncu Orada Bize Bizi Gösterir
Tiyatro Bir Uygarlık Göstergesidir.
Antik Çağın En Şanslı Coğrafyası Anadolu’dur. Hellas’ tan ve Roma’dan Daha Çok Tiyatro ve Daha Çok Odeon Vardır.
21. Yüzyılda Yine Öyle Olmalıdır.
Bilim ve Sanat, Çağdaşlığın Biricik Yolu Budur.
28- Karakış beklerken bu yıl kurukış yaşamaya başladık.
29- Balon ne kadar büyük ve ne kadar ihtişamlı olursa olsun kaderi incecik bir iğnenin küçücük bir hareketine bağlıdır
30- Artan enerji gereksinimini karşılamak için yıldırımlarla boşalan enerji paratönerler aracılığıyla toplanıp akülerde depolanmalı
31- Karanlığın panzehiri aydınlık Korkunun panzehiri cesaret Bir mum yak Yüreğini cesur yüreklerin yanına at
32- Dursun: Denize kokusunu veren nedir?
Temel: Hamsiler yaz gelince sıcaktan bunalırlar, terlemeye başlayınca da deniz kokar.
1-D E P R E M
YIKIM ACI GÖZYAŞI
2-Yaşadığımız coğrafyanın gerçeği bu. Bu gerçeği bilerek yaşayacağız. Biricik dayanağımız akıl ve bilimdir. Gerisi boştur
3- Felaket,fırsat,ganimet
Bu kafada olanlara dikkat !
4- Kentlerde yaşanan deprem acıları ekranlarda ardı ardına dönüp duruyor, köylerde durum nedir?
5- Bu depremin mali yükünün 50 milyar $ olduğu ve bu parayla ülkemizin tamamının depreme dirençli hale getirilebileceği öngörülüyor.
6- Konteyner olarak adlandırılan geçici barınaklar nerede, yok mu?
Bu gece soğuk yağışlı ve çok uzun.
Zor geçecek…
7-Alarm 4. Seviyede ise yapılması gereken şey de bir KHK ile deprem bölgelerinde sınırlı bir olağanüstü hal uygulamasıdır.
8-“TAKDİR-İLAHİ”
değil
“TAKDİR-İ SİYASİ”
9-Soğuk, Karanlık, Aç, Susuz ve Umutsuz
10-Halkın ve iktidarların rant hırsı, imar barışı saçmalıkları depremlere çıkarılan kırmızı mutlu davetiyelerdir.
11-Bilime karşı boş inancı zekaya karşı kurnazlığı sevgiye karşı hırsı
esas alınca
ortaya çıkacak sonuç
acı ve gözyaşıdır
12-Dar-ül Harbde yıkıcı ve öldürücü olmayan depremlerin
dar-ül İslamda niçin yıkıcı ve öldürücü olduğunu düşünme zamanı gelmedi mi?
13-MOBİL MESCİT
Yerle gök arasında her yer namaz vb. ibadetler için uygundur diyen din anlayışından mobil mescitlere…
Bunlara harcadığınız paralarla depreme dirençli ev, okul, hastane vb. şeyler yapsaydınız bu insanlar ölmeseydiler ve evine, işine, okuluna güvenle gidebilselerdi.
Enkaz kaldırılamıyor, yangın söndürülemiyor
14-Nebati bey Urfa’da her şey normal, sıkıntı sosyal medya diyor
