Cesaretin Bittiği Yerde Esaret Başlar..
Bir Hint masalına göre, köyün birinde kediden korktuğu için devamlı endişe içinde yasayan bir fare vardır.
O yörenin ünlü büyücüsü bu fareye çok acıyıp onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde bu kez de avcılardan korkmaya baslar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmek mümkün değil.
Büyücü çaresiz, fareyi eski haline döndürür. Ve der ki:
”Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var.
O yüzden ben sana yardım edemem.”
Ünlü yazar Shakspeare, bu konuda söyle diyor:
İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için..
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için
Cesaretin Bittiği Yerde Esaret Başlar..
Stratford Avon-Upon’ da, William Shakespeare’nin müze-evinde bu küçük broşu bakırdan özel makinesinde ben basmıştım.
İNSANIN KADERİ YILDIZLARDA DEĞİL, KENDİNDE, ELLERİNDEDİR.
It is not in the stars to hold our destiny but ourselves