S & E
Sevgili konuklar, saygıdeğer hanımefendiler, saygıdeğer beyefendiler:
Kızımız S ile oğlumuz E’in yaşamlarında en güzel anlarından birine tanıklık etmek için burada bir araya geldik. Hepiniz hoş geldiniz.
Bana böyle güzel bir akşamda, bu güzel bahçede sizlere konuşma olanağı verdikleri için gençlerimize teşekkürler ediyorum.
Ben size bir masal anlatmak istiyorum. Masal dedimse bir yarısı yaşanmışlık, öteki yanı ılıcacık anılar.
Yıllar ve yıllar öncesiydi. Yıllar dedimse bundan 2500-3500 yıl kadar öncesiydi. Ege kıyılarında, Iasos’da güzel bir çocuk yaşardı. Adı Hermiyas. Hermiyas tüm çocuklar gibi deniz kıyısında oyunlar oynamasını çok seviyordu. Arkadaşları Phaethon, Karpus, Ikaros ve diğerleriyle birlikte açıldılar denize. Aradan belli bir süre geçti, arkadaşları döndüler, Hermiyas yoktu. Beklediler bir süre. Aradan bir gün geçtikten sonra onu bir yunus balığı sırtında karaya ulaştırdı.
Bu masal gibi bir de yaşanmış olayımız var. Hemen şu sol yanımda yükselen evin 9 no’ lu dairesinin balkonunda oturuyoruz. O evde kızımız S ‘nin dedesi ve anneannesi yaşardı.
Özellikle hafta sonları dedesi, anneannesi, anne, baba ve konukları bu evde toplanırlardı. S o tarihlerde minicik, minnacık bir kızdı. S kucağıma oturur, saçlarımı çekiştirirdi. Yarım yarım konuşurdu, Ayi eyişte anlat, anlat derdi. Ona anlatırdım. Can kulağı ile dinlerdi. Heyecanını yüzünden anlardım.
Halan ile bizim, karşıda gördüğün o Prens Adalarının en büyüğünde Yörük Ali Plajının sol yanında bir evimiz olacak, sen istediğin zaman bize gelirsin derdim.
Nasıl, nasıl geleceğim diye sorduğunda ona Hermiyas’ı taşıyan o kocaman yunus’u buraya, Dragos sahiline göndereceğimi söylerdim. Yunus seni sırtına alacak bize getirecek derdim. Nasıl heyecanlanırdı, ahh nasıl… O anı size nasıl anlatsam!
Dedesi ile S iyi anlaşırlardı. Onun omzundan aşağı inmezdi. Çarşıda, pazarda oyun parkında, her yerde birlikteydiler. Dedesi Z C onu Hermiyas’ın yunusundan çok daha iyi taşıdı. Ama o artık yok. Ruhu şad olsun…
Aradan yıllar geçti o güzel yüzlü, uzun saçlı kız büyüdü, büyüdü ve halasının, Ali eniştesinin Bodrum, Gümüşlükteki yazlığına geldi. Yine böyle bir Temmuz gecesi, hava sıcak, yaprak kımıldamıyor. Karşımızda Kalimnos adası gecenin karanlığına gömülüyor.
Bu kez ben soruyorum, anlat bakalım ufaklık, ne var ne yok…
S bir hışımla: Bana bak Ali Enişte, ben artık ufaklık değilim. Ben bugün 18 yaşımı doldurdum…
S kızımızın anlattığı şeyin içeriğine, isyanına sevinmiş ama çıkışına şaşırmıştım.
Haklısın dedim. Yavaşça sandalyemden kalktım. Bodrum kattaki minik mahzenimden eskimiş, beyaz bir şarap getirdim. Açtık, 18 yaşı böyle kutladık.
Zaman denen şey hiç durmak bilmiyor. Sular, seller gibi akıp gidiyor. S okulunu bitiriyor, iş yaşamı başlıyor. Derken kızımız şu sol yanımda duran delikanlı ile, E ile tanışıyor. Sonra yaşamlarını birleştirmeye, yeni bir yaşantı başlatmaya karar veriyorlar. Yüzüklerini taktırmayı, bu güzel anlarında bizi tanıkları olarak yanlarında görmeyi istiyorlar.
Nişan yüzüklerini bana takma onurunu verdikleri için her ikisine de teşekkürlerimi sunuyorum.
Yüzüklerini takarken onlara sağlık ve esenlikler diliyorum.
Gençler : Size sağlık ve esenlik diliyorum. Ben size mutluluk dilemiyorum. Mutluluk sizin hakkınız olduğu kadar görevinizdir de. Mutluluğu inşa edecek sizlersiniz. Emek verecek, çaba göstereceksiniz. İnanın, mutluluk kendiliğinden gelecek, yükselecektir.
Audaces Fortuna Iuvat, yani talih size yardım eder. Sizin de kendinizin talihinize yardımcı olmanız gerekir.
Sizin yüzüklerinizi takıyorum, halanız yüzüklerin bağını kesecek, sizler gönül bağı ile hep bağlı kalacaksınız.
Sizlere son sözüm karşılıklı güven, saygı ve sevgi ile sorunlarınızın çözümünde hep birbirinizin yanınızda olmanızdır.
Gençler:
Pruvanız Neta Rüzgârınız Kolayına Olsun.
&
Sevgili E ve sevgili S
Zaman yine kendi dinamiği içinde akıp gidecek. Ve hep yeni şeyler görmemizi sağlayacaktır. Herakleitos’un dediği gibi hiç birimizin bir nehirde iki kez yıkanma olasılığı yoktur. Yaşam bir spiralin yukarıya doğru yükselen yayı gibidir. Her zaman ileriye doğru, her zaman yukarıya doğru yükselerek sürer gider.
Günün birinde geriye doğru bakıp yaşantınızın 24 Temmuz 2022 akşamını düşünürseniz halanızı ve beni de böyle anımsayın.
Haydi, artık zamanı geldi.
Güle güle. Yolunuz açık olsun.
M – aCp
