DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI

 

 

DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI

 

Doğum günü kutlamalarına, doğum günlerinde adeta bir rituel haline gelen uygulamalara insanlar niçin gereksinim duydular, kutlamalar ne zaman, hangi tarihte başladı? Bu başlı başına bir incelemenin konusu olabilir. Ama günümüzde bu uygulama, dünyanın hemen hemen her yerinde insanların benimsediği, sevdiği bir şey olup çıkmıştır. Sonuçta nedeni ne olursa olsun yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde belirli günler, örneğin, barış günü, kadınlar günü, kanserle mücadele günü veya yılbaşı, dinsel ya da ulusal bayramlar hatta festivaller, insanların, toplumların belli bir düşünce çevresinde birleşmelerini sağlamakta, aralarındaki dayanışma duygularını güçlendirmektedir.

Bana göre doğum günü kutlamasının önemi o kişi için bir önceki yılla hesaplaşma, önceki yıl hesabının kapatılması ve yeni yıl için de yeni planlar yapılmasıdır.

Böyle günlerin en önemli özelliği diğer günlerden daha farklı yiyeceklerin ve daha farklı içeceklerin tüketilmesi, daha farklı giysilerin giyilmesi ve kutlama yapılacak yerde çiçeklerle, renkli baloncuklarla, kurdelalarla bir süsleme yapılmasıdır.

Doğum günü kutlamalarının tarihi eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. O tarihlerde firavunların taç giyme törenleri çok görkemli törenler halinde yapılıyordu ve o gün firavunun tanrılaştığına inanılıyordu. Bu günler ileriki yıllarda doğum günü olarak kutlanılıyordu. Bu gelenek biraz şekil değiştirerek antik Yunan’a ve oradan da Roma’ya geçmiş.

Doğum günlerinde özenle bir pasta yapılması ve pastanın da üzerine bir mum veya mumların dikilmesi geleneği ilk olarak Almanya’da başlamış. 13. yüzyılda çocukların yemeleri için pastalar yapılmış ve üzerine mumlar dikilmiş, mum sönene kadar çocukların pastayı yiyip bitirmesi beklenirmiş.

Daha sonraları doğum günü kutlanacak kimse için pasta yapılması, pastanın üzerine yazı yazılması, yine pastanın üzerine bir veya birkaç tane, bazen yaşı kadar veya yaşından bir fazla mum dikilmesi gelenek haline gelmiş.

Doğum günü kutlanan kişi mumu üfleyecek ama üflemeden önce önümüzdeki yıl içinde olmasını, gerçekleşmesini istediği dileklerini dillendirecektir. Daha sonraları insanlar gözlerini kapatıp bu dileklerini dua eder gibi içlerinden yapmaya başlamışlar.

Yanan mumu söndürme şeklinde var olduğu söylenen geleneği Anadolu tanrıçaları ile ilişkilendiren, söndükten sonra çıkan dumanın kötü ruhları uzaklaştırdığı inanışına bağlayanlar varsa da buna ilişkin bir kanıta ben rastlamadım.

Daha da sonraları aziz ve azizelere mum yakıp isteklerde bulunma geleneği gelişmiş. Kutsal günlerde mum yakma geleneği Hıristiyanlık ile bütünleşmiş. Müslümanlığın da ilk yıllarından sonra kimi kutsal günlerde mum yakma geleneği yaygınlaşmış. Bu günler için “kandil – candle” ismi de buradan alınmıştır. Bir de Alevi inancına yollamalarda bulunulan ve “mumsöndü” olarak tanımlanan bir konu var ki bu arsız ve hayâsız iftirayı buraya almanın hiç bir anlamı yok.

Doğum günü kutlaması rituelinin bir parçası olarak pastanın kutlama yapılacak yere gelmesi ile birlikte “Happy Birthday to You” yani Türkçe “Mutlu yıllar sana” başlıklı bir şarkı söylenir. Bu şarkı kreş sahibi olan iki kız kardeşin (Patty Smith Hill ve Mildred) sabahleyin kreşe gelen çocuklara söyledikleri “Good Morning to All” (1893) şarkısından alınmış. Robert Coleman adlı bir müzisyen şarkının ikinci dizesini “Happy Birthday to You” olarak uyarlamış. Aradan geçen zamanda kreşlerde o şarkı unutulmuş ama “Happy Birthday “ yaygınlaştıkça yaygınlaşmış. 1998 Guinness Dünya Rekorları’na göre, İngilizce dilinde en çok tanınan şarkı olmuş.

150 yıldan bu yana ulusal ve uluslararası en hızlı ve güvenli para transferi ile ün yapmış Western Union firması da günün birinde bunu doğum günü kutlama mesajlarına ekleyip kullanıcılarına göndermeye başlayınca ünü tüm dünyaya yayılmış.

Bir mum yakılması iyi güzel bir şey, insanın karanlıklardan kurtuluşunu gösteren bir simge gibidir. İnsana adeta karamsarlığın sona erdiğini, umutla yeni bir dönemin başladığını muştular.

Buna karşılık ben mumun söndürülme işini bir türlü anlayamam. Her yılbaşında saat tam 12.00 da niçin ışıklar söner hiç bir anlam veremem. Gelecek için bir ışık yakmak iyi güzel de yanan bir mumu, ışığı söndürmenin mantığını gerçekten anlamıyorum. Aynı şekilde insanın en özel günlerinden birinde yanan bir mumu üfleyip söndürmesinin, yanında bulunan çok sevdiği arkadaşlarının da bu iş bir şeymiş gibi alkışlamalarının anlamını bilen varsa bize de anlatsın.

İşte tam bu noktada bilim ve teknoloji sönmeyen mumları bulmuş. Magic Relighting Candles. Hatta yanarken bildiğimiz ispermeçet mumu gibi hareket eden mumlar bile var.

Bir ışık yakmak güzel, yanan ışığı söndürmek ise kötü ve çirkin

Haydi, dilimize yerleşmiş yanlış ve anlamdan uzak kavramları ve yine anlamdan uzak çakma gelenekleri hayatımızdan bir bir çıkaralım. Yanan bir mumu söndürmek yerine karanlığı yırtan, önümüzü aydınlatan yeni mumları hep birlikte yakalım.

NOT: Aşağıdaki linkten “Good Morning to All” adlı şarkıyı dinleyebilirsiniz.

https://youtu.be/VX2Tqmawp7Q

 

24.02.2022

 

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.