ESKİ – YENİ TELEVİZYONLAR

ESKİ – YENİ TELEVİZYONLAR

TV’lerin ilk yıllarında çatılarda çanak antenler vardı. Ayarını oradan yapardık. Ses olur görüntü olmaz veya görüntü olur ses olmazdı. Zorlukla ikisini birden yakalayabilirdik. Ses bazen çatallanır, görüntü bazen karlanırdı. Şimdi öyle mi, elde kumanda o kanal senin, bu kanal benim, beğen beğendiğini al. Hepsinde cam gibi görüntü, billur gibi ses.

Evet, devir devran değişti, teknoloji gelişti. Şimdi tv’ lerde ses de var görüntü de var ama ruh yok, ruh. Bilmem anlatabiliyormuyum? Ruh yok.

Sanki her şey sahte gibi. Gülüşler, ağlayışlar, haberler, belgeler, bilgiler sahte. Şimdi de tutturmuşlar bir yapay zeka…
Resim film hepsi makyaj, filtre, rötuş ve yetmedi fotoşop, fotomontaj…
Ne doğru dürüst bir haber ve ne de aklı başında ilgisel, bilgisel, belgesel bir program, güzel bir dizi mizi…

Şair bize rotatifler yalan söylüyorsa demişti, şimdi rotatifler gitti yerine beyaz perde gibi evlerin içine beyaz ekranlar geldi. Şimdi onlar yalanları söylüyorlar, hem de sunturlu yalanlar.

Nereden nereye geldik demiyorum. Nerelerden buraya geldiğimizi biliyoruz.
Ben asıl bundan sonra nerelere gideceğimizi veya götürüleceğimizi merak ediyorum.

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.