PROFESYONEL SPOR – AMATÖR SPOR

 

PROFESYONEL SPOR – AMATÖR SPOR

Büyük bir futbol takımımızı gelecek yıl çalıştırması için yabancı bir teknik direktörle kulüp başkanı anlaşmış. Milyon Eurolarla konuşulan transfer ücretlerinin istendiği ödendiği konuşuluyor. Aynı kişi gelecek yıl başarılı olmak için bir bu kadar veya daha fazla transfer ücreti ödenerek takıma yeni oyuncuların alınması gerektiğini söylemiş. Takımın mali durumunun iyi olmadığı ve ağır bir borç yükü altında olduğu da gazetelere, televizyonlara yansıyor. Kulübün başkaca giderlerinin olduğu ve bütçesinin nasıl denkleştirileceği de kulübün mali işlerinde görev yapanları ve sorumluluk duygusu taşıyan taraftarları düşündürmektedir. Birçok futbol yorumcusu bu şekilde hesapsız harcamaların kulübü iflasa sürükleyebileceğini ve yerli veya yabancı bir yatırımcıya satışını zorunlu hale gerektireceğini ifade etmektedirler.

Diğer kulüplerin de durumu aşağı yukarı bu şekildedir. Hemen hepsi ağır borç altındadırlar.

Tam bu noktada düşünmek gerekiyor. Transfer ücretlerinin çok büyük bir bölümü yabancı futbolcu, antrenör ve teknik direktörler için kullanılmaktadır.

Futbol kulüplerimiz bu harcamaları ve borçlanmaları hiç kuşkusuz daha iyi sonuçlar almak, şampiyonluklar kazanmak için yapıyorlar. Ama sonuçta istenen sonuçlar alınamıyor ve umutlar bir sonraki yıla, yıllara kalıyor.
Transfer edilen futbolcu, antrenör ve teknik direktörlerin ülkenin, gençlerin futbol bilgi ve becerilerine katkısı nedir? Bu soruya olumlu bir yanıt verebilmek zor. Günümüze kadar yapılan karşılaşmalarda alınan sonuçları başarılı saymak zordur.

Günümüzde tüm dünyada ve ülkemizde bir spor olayı olmaktan öte bir seyirlik bir oyun olma niteliğine bürünmüştür. Gençlerimizden çok az bir bölümü spor yapıyor ama yüzbinler tribünlere oturup sadece seyrediyor. Amigolar eşliğinde bağırarak yaşantılarının sıkıntılarından kısa süreliğine kurtuluyor ve boşalıyorlar.

Yüksek transfer ücretlerinin seyirciye hiçbir yararı dokunmadığı gibi oyuncuya da çok sınırlı yarar sağlamaktadır. Bazen de genç yaşta bu insanlar hiç de rasyonel olmayan o paraları ellerinden çıkarmaktadırlar.

Yine şunları da eklemek gerekmektedir; spor yalnızca futbol değildir diğer dallarda yapılması gerekenler yatırım ve harcamalar kamuoyunun baskısı ile futbol alanına kaydırılmaktadır. Bu da gençlerin spor beceri ve başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Belki birçok kişiyi kızdıracak ama daha kökten bir düşünce ile sporda profesyonellik sona erdirilse diye düşünmeden edemiyorum. Para dopingleriyle, yabancı oyuncu ve çalıştırıcı dopingleriyle kazanılan başarılar sorgulanmalıdır.

Başta futbol olmak üzere tüm spor dallarında kamu ve özel bütçelerden yapılacak harcamalar planlı ve programlı bir şekilde tüm spor dallarına adil bir şekilde dağıtılsa yerel ve mesleki örgütlenmeler ile spor karşılaşmaları yapılsa ne eksilir.

Varsın olsun biz uluslararası maç kazanamayalım, varsın olsun profesyonel spor örgütlerinin dışında kalalım, yeter ki daha çok gencimiz spor yapabilsin. Bedenlerini spor ile geliştirebilsinler. Kazanmanın kaybetmenin ötesinde oyun oynamanın tadını alsınlar, gençler aralarında yıkıcı bir rekabet yerine dayanışmacı olarak yetişsinler. Gençlerimiz Avrupa veya dünya kupaları yerine olimpiyat yarışlarına hazırlansınlar. Belki bu yolla daha başarılı olabilirler.

Amatörlük de profesyonellik de kuşkusuz bir spor sevgisi ile yapılır. Bu sevgi amatörlükte başarı profesyonellikte para amaçlı olarak yapılır. 01.06.2024

Ali Can Polat

Yorum bırakın:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.